kayyum öğrenci

saçmalık. insanlar iyi üniversiteleri kazanmak için kusura bakmayın ama köpek gibi çalışıyor. madem eşitlik istiyorlar, düşük puanla girilen üniversitelerin kalitesini arttırsınlar. ingilizceden haberi olmayan insanları yökdil'le hoca yapıyorlar mesela. yapmasınlar. düşük puan aldı diye kimse böyle hocalardan ders almayı hak etmiyor. sonra işsizlik niye arttı, yeni mezunlar niye iş bulamıyor. yani düşük puan alan da iyi eğitim alabilsin burada hemfikiriz ama yüksek puan alanın suçu ne?

Projeye göre, eğer yanılmıyorsam, eski ve rüştünü ıspat etmiş üniversitelerin yeni üniversitelere mentörlük yapması gibi bir durum da söz konusu. Bence bu güzel. En azından vizyon kazanırlar. Teorik olarak eğitimin kalitesi olumlu yönde etkilenir. Bu güzel bir şey. Öğrenci boyutuna bakarsak... Öğrenciler buna uyum sağlayabilir mi diye düşünmeden edemiyorum. Peki üniversitelerin kör topal işleyen sistemi bunu kaldırabilir mi? Normal öğrencilerin alamadığı dersi misafir öğrenci mi alacak? Hadi hepsini geçtim, eğitim tarzları bile farklı. Teorideki gibi olmaz bence bu iş. Olsa da süreç, numune diye parmakla göstermelik kişi sayısını geçmez. Erasmus gibi yani. Yerli erasmus. Tüm bu sorunlar aşıldı diyelim. Güzel de bir sistem oturdu. O zaman belki bana kızacaksınız ama, kendini ıspatlamış, ortalaması yüksek ve analitik dünyası gelişmiş bireylerin farklı üniversitelerin tozunu yutması da iyi olabilir gibi geliyor. Sonuçta adama o üniversitenin diplomasını vercek değiller. Gidip transkripte belirtirler en fazla. Sonuçta farklı bakış açıları, farklı bir dünya. Hepsi bizim çocuklarımız. Her biri bu ülkenin geleceği.

ilk olarak suçsuz öğrenciler için bu kelimelerin kullanılmasından rahatsızım. (bkz: yök anadolu projesi) (#4099791) eşleşmeler eşleşmeler açıklandığından beri başta okuldakiler olmak üzere kimseye şunu anlatamıyorum; öğrencilerin bir suçu yok, öğrencilere yüklenmek, zekalarını aşağılamak çok anlamsız. insanların zekalarını üniversite sınavına göre mi ölçüyorsunuz allah için ya, hacettepe’de fransız dili okuyup albert camus kim onu bilmeyen, derece yapıp daha iki kelimeyi yan yana getiremeyen, ingilizce ve fransızca bilen ama soru ekini birleşik yazan insanlar gördü bu gözler. insanların okudukları üniversite bir zeka belirtisi değil; düzenli, disiplinli çalışma göstergesidir. öğrencilere yüklenmekten ziyade bu projenin manasızlığına odaklanmalıyız; bu listede olan okullar daha kendi öğrencilerine yeterli imkanı sağlayamıyorken eşleştikleri okulların öğrencilerine nasıl sağlayacaklar? online eğitimde zaten sürekli yoğunluktan dolayı teknik sorunlar yaşanırken artı bir yoğunluğu sistemler nasıl kaldıracak? yüz yüze eğitime geçildiğinde öğrenciler tek ders için şehir mi değiştirecek ya da akademisyenler ders vermek için şehir mi değiştirecek? gibi gibi birçok şey var. projenin amacı imkanı olmayan üniversitelere destek olmakmış. peki onun yerine iki adımda bir üniversite açmasak, mevcut üniversitelerin imkanlarını iyileştirmeye çalışsak, sınıf başkanı seçer gibi akademisyen görevlendirmesek nasıl olur? ayrıca, yanlış bilmiyorsam ders alacak öğrenciler için kontenjan, not ortalaması gibi bir sınır yok. herkes alabiliyor, en azından belli bir kontenjan ve belli bir not ortalamasına sahip öğrenciler ders alsa oluşacak karışıklığın önüne geçilir ve öğrencilerin daha yoğun, daha farklı bir ders işleyişine uyum sağlaması kolaylaşır.

Sosyal medyada yine sistem değil öğrencinin eleştirildiği akım. Şehir üniversitesi öğrencileri ile marmara üniversitesi öğrencileri arasında da bu olay patlamıştı. Bilmem sen çalışırken o nargile içmişmiş bilmem ne... Mesele bu mu yani, şu sorunun kaynağı nargile içmek mi sence?